Ülkemizde yargıdaki yüksek harçlar dolayısıyla adalete uzanmak oldukça pahalı olduğu gibi davaların uzun yıllar sonuçlandırılamaması da zaman zaman hepimizin aslında “adalet”in tecelli edeceğine olan inancımızı sarsmaktadır. Zira atasözümüzdeki gibi aslında “Gecikmiş adalet, adalet değildir”. Ancak bu noktada başta arabuluculuk ve uzlaşma müesseseleri ile elektronik tebligat vb. olmak üzere son yıllarda birçok adım atıldığını da görmekteyiz. Bu aşamada biz hukukçulara düşen, hukuki ihtilafların, daha baştan doğmaması için neler yapılabileceği ve/veya muhtemel bir ihtilafın doğması halinde müvekkilimizi önceden alacağımız önlemler ile nasıl daha etkin biçimde savunabileceğimizin hesaplarını yapmak olmalıdır. Bu nedenle özellikle tacirlerin, insan kaynakları departmanındaki işe alımlarından, iş akdini fesihlerine, mal alımlarından satış-pazarlama sürecine kadar, kira sözleşmelerinden nakliye sözleşmelerine, üretim sözleşmelerinden garanti sözleşmelerine kadar tüm ticari hayatlarında sözleşme yapma alışkanlığı kazanmaları; halihazırda sözleşme akdetmiş olanların da sürekli torba kanunlarla değişikliğe uğrayan mevzuat ile matbu sözleşmelerinin uyumlu olduklarından ve yeterli koruma sağladıklarından emin olunmalıdır. Akabinde yukarıda anlattığımız ve birden çok hukuk alanına giren hususların tamamında ve her aşamasında alanında yetkin bir hukukçudan sürecin barındırdığı hukuki risklerin bir analizinin yapılması ve olası risklere karşı hangi önleyici tedbirlerin alınmasının gerektiğinin tespiti gerekmektedir. Hukuk büromuz özellikle tacirlere önleyici hukuk hizmetleri kapsamında yukarıda izahını yaptığımız hizmetleri almasını tavsiye etmektedir.